İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında yürütülen soruşturmalar sonucunda ihaleye fesat karıştırma, yolsuzluk, kamu kaynaklarını usulsüz kullanma ve devletin parasını zimmetine geçirme gibi suçlardan tutuklandı. Türkiye’de yürütülen adli sürece rağmen, Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) lideri Andi Babler’in İmamoğlu’na sahip çıkan açıklamaları, Avusturya’da ve uluslararası kamuoyunda tartışmalara yol açtı.
Babler, SPÖ’nün Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile “kardeş parti” olduğunu belirterek, İmamoğlu’nu desteklediklerini ve onun serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Ancak, İmamoğlu’nun yolsuzluk suçlamalarıyla tutuklanmış olması, Babler’in bu desteğini daha da tartışmalı hale getirdi. Hukuki süreç devam ederken, SPÖ’nün Türkiye’nin iç meselelerine doğrudan müdahil olması, Avusturya’da farklı tepkiler aldı.
Avusturya’da Seçimler Öncesi Yanlış Bir Siyasi Hamle
Avusturya’da yaklaşan seçimler öncesinde SPÖ’nün Türkiye’ye yönelik bu müdahalesi, siyasi çevrelerde şaşkınlık yarattı. Avusturya’daki ekonomik sorunlar, göç politikaları ve sosyal refah gibi konulara odaklanması gereken bir partinin, başka bir ülkedeki yolsuzlukla suçlanan bir siyasetçiyi savunması, seçmenler arasında tepki çekti.
Siyasi analistler, hiçbir ülkenin başka bir ülkenin iç işlerine doğrudan karışmaması gerektiğini vurgularken, Babler’in bu açıklamalarının SPÖ’ye zarar verebileceğini belirtiyor. Özellikle Avusturya’daki Türk kökenli seçmenler arasında bu çıkışın nasıl bir yankı uyandıracağı merak konusu.
Öte yandan, Türkiye’deki hukuki süreç bağımsız mahkemeler tarafından yürütülürken, SPÖ’nün doğrudan bir taraf gibi hareket etmesi, uluslararası hukukun ve diplomatik ilkelerin ihlali olarak değerlendiriliyor.
SPÖ’nün Avusturya’daki seçmenlerini görmezden gelip Türkiye’deki bir yolsuzluk davasında açıkça taraf olması, partinin seçim öncesinde nasıl bir strateji izlediğine dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Avusturya halkının temel sorunları yerine Türkiye siyasetinde taraf tutulması, SPÖ’nün politik geleceği açısından da riskli bir hamle olarak görülüyor.
Avrupa Medya