Avusturya vatandaşlığı alım sürecinde ne soruluyor?
Göçmenlerin Avusturya Vatandaşlığına geçmeleri, onların Avusturya hakkında, tarihsel, siyasal ve kültürel bir birikime sahip olmalarını gerektiriyor. Ülke hakkında bilgi sahibi olmayı entegrasyon olarak niteleyen kanun koyucular, vatandaşlık alımlarında sorulan tarih sorularıyla adayları terletiyor. Peki ne soruyorlar?
Avusturya her geçen gün, göçmenlere Avusturya vatandaşlığı verilmesinin şartlarını zorlaştırıyor.
Almanca dil bilgisine sahip, yani Almanca konuşabilmenin yanı sıra, siyasal, kültürel ve tarihsel birtakım sorulardan oluşan teste tabi tutulan Avusturya vatandaşı adaylarını, zorlu bir süreç beklemekte.
Avusturya vatandaşlığı almak isteyenlerin, Tuna nehri kıyılarına obalar kuran daha sonra yerleşik yaşama geçen kavimlerin, ‘’M.S.’’ miladın hemen başında Roma İmparatorluğu himayesine girdiğini bilmek zorunda.
Avusturya vatandaşlığını almak isteyen her kimse, 1848 Devriminin neyi değiştirdiğini bilmekten öte özümsemelidir.
Zira bu soruya yanıt vermek için, neyin-kimler tarafından değiştirildiğini öğrenmek için, 19. yüzyılın ortalarında yaşanan olaylara bakmak zorunda.
Avrupa’da Sanayi Devrimi büyük ölçüde tamamlanmış, sanayicilerin ve şirketlerin gelirlerinde büyük bir artış görülmesine karşılık köylerde ve kentlerde yaşayan fakir halk bu zenginlikten nasibini alamadığını, işçilerin günde 13-15 saat çalıştığını, sağlıksız ve kirli konutlarda zor koşullarda yaşamaya devam ettiğini öğrenmek zorunda.
Aynı yıllarda Alman Karl Marx ve Friedrich Engels’in birlikte yazdığı ve 1 Şubat 1848 tarihinde yayınlanan Komünist Manifesto özel mülkiyeti bir devrimle ortadan kaldırarak sınıfsız bir toplum düzenini gerçekleştirmesi gerektiğini iddia etmekteydi.
Bu koşullar altında devrim düşüncesi toplumun çeşitli kesimlerinde çok sayıda taraftar bulmuş ve sonunda 1848 yılında bu devrimler bütün şiddetiyle patlak vermiştir.
Avusturya, monarşi döneminde hangi ülke ile beraber imparatorluk kurmuştur sorusunu, hemen hemen her Avusturyalı ve göçmen bilir.
Ama hangi şartlarda ve neden kurulduğunu ve ayrıca bugün bağımsız olan bazı ülkeler, o tarihlerde bağımsızlığını kazanmamış ve bu kurulan imparatorluğun içerisinde yer almaktaydı.
1866’da Prusya-Avusturya Savaşı yenilgisi ve Alman Konfederasyonunun dağılmasından sonra prestijini kaybeden Avusturya İmparatorluğu kesin olarak mülkiyetçiliği terk etti ve anayasal parlamenter bir hükümet kuruldu.
Bununla birlikte, yıkılan monarşinin bütününü kapsayacak, içinde tüm ulusların eşitlik ve özerkliğe sahip olacağı gerçek bir federasyon kurulacağı yerde Macarların baskısı sonucunda, bir uzlaşma olarak 1867’de bir ikili monarşi kuruldu.
Yeni devletin resmi adı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu oldu.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun son günleri olan 1918 yıllarında, Avusturya hangi dini resmen tanımıştır sorusu, Avusturya’nın İslam dinini 1912 yılında resmen kabul ettiğini getirecektir.
Peki 1918 yıllarında başka hangi din resmen tanındı?
Burada İslam dini de doğru yanıt olarak verilmek zorundadır.
Yani iki doğru yanıt var.
Birinci Dünya Savaşı’nın bitiş tarihi 1918 yılında, Avusturya’da ne değişti-ne oldu?
Savaşın Avusturya için en somut sonuçları sorulmakta.
Şayet Vatandaşlık sorularında dört şık verilmeseydi, bu soruya birden fazla yanıt verilebilirdi.
Bize göre, 1918 savaş sonrası, monarşinin sembolü Habsburg hanedanı son buldu.
10 Eylül 1919’da Saint-Germain Antlaşması’nın imzalanmasından sonra 1. Avusturya Cumhuriyeti kuruldu.
Avusturya vatandaşlığını almak isteyenlerin, karanlık Nazi dönemi hakkında da bilgi sahibi olmak zorunda.
Avusturya anayasasında yer alan yasaklar kapsamında, Nazi sembolleri, övgü, propaganda, ajitasyon gibi, bazı çevrelerin fikir özgürlüğü olarak nitelediği şeyler yasak.
Avusturya anayasası, ırkçılığı ve faşizmi fikir özgürlüğü kapsamına almadığından dolayı, vatandaşlığını vereceği kişilerden bu konuda hassasiyet beklemekte.
Vatandaşlık soruları içerisinde, Nazi dönemine ait toplama kamplarından, Avusturya sınırları içerisinde kalan kampın bulunduğu kasaba sorulmakta
Bir başka soruda ise, Hitler’in Almanya’da kurduğu diktatörlükten sonra kimlere zulüm ve katliam gerçekleştirdiği konusunda, adaya fikrini sormakta.
Bu soruda en önemli olan yanıt, engelli insanlara yapılanlardır.
Toplum Nazi Almanyasın da, Yahudilere yapılan katliamlara dikkat kesildiğinden, Nazilerin engelli doğan veya sonradan engelli olan insanları yok ettiklerini pek bilmezler.
Toplamda 27 soru ve her sorunun 4 şıklı yanıt şeması bulunmakta.
İçişleri Bakanlığının yayınladığı şemada bazı sorular sorulmuş, bu soruların benzerlerinin sorulacağı belirtilmiştir.
Bilmek çok önemli bir şeydir!
İnsana değer katar.
Ama bilgi dışarıdan dayatma ile verilirse, ters teper.
Sonucunda, ezberci bir öğrenim sergilenir ki, bu cehalet kadar tehlikelidir.
Ezberleyerek vatandaşlık sınavlarına girenlerin sayısı arttıkça, etrafımızda Avusturya hakkında bilgili olduğunu düşünen, bilgisiz insanların çoğalması içten bile değildir. |© DV| Avrupa Medya