Türk futbolunda hakem tartışmaları her geçen gün büyürken, Acun Ilıcalı’nın “Yabancı hakemler maçlarımızı yönetsin” şeklindeki açıklaması gündeme bomba gibi düştü. Peki, gerçekten de Türkiye’de bir futbol maçını adil ve tarafsız bir şekilde yönetecek hakem kalmadı mı? Eğer öyleyse, bu lig neden hâlâ devam ediyor?
Futbol, dünyada milyonlarca insanı peşinden sürükleyen bir oyun olsa da Türkiye’de bir türlü saha içinde kalamıyor. Hakem hataları, futbolun doğasında var olan bir durum olsa da bizde hatalar artık sistematik bir sorunun yansıması haline geldi. Süper Lig’de hakem kararlarına duyulan güven o kadar sarsılmış durumda ki, çözüm olarak yabancı hakemlerin getirilmesi öneriliyor. Peki, yıllardır Türk futboluna hakem yetiştiren, sistemin içinde olan bir ülke olarak bu noktaya nasıl geldik? Eğer kendi hakemlerimize güvenmiyorsak, bu ligin devam etmesi ne kadar mantıklı?
Futbolumuzu da Yabancılara mı Bırakacağız?
Son yıllarda Türk futbolunda hakem hataları konuşulurken çözüm hep dışarıda aranıyor. Önce VAR sistemi ile adaletin sağlanacağı söylendi, şimdi ise hakemlerin tamamen değişmesi konuşuluyor. Sorun gerçekten hakemlerin hatalarında mı, yoksa Türk futbolunun yönetilememesinde mi?
Eğer futbolu yönetenler hakemlerimizi yetiştirmekte ve onları baskılardan uzak tutmakta başarısızsa, neden hâlâ bu sistemin içinde kalmaya devam ediyoruz? Süper Lig’i neden oynatıyoruz? Eğer futbolumuzu yönetecek, yönlendirecek insan kaynağımız yoksa, ligi kapatalım ve tamamını yabancılara teslim edelim.
Hakemler Üzerindeki Baskılar Nereden Geliyor?
Türkiye’de hakemlerin en büyük sorunu, sadece saha içinde kalamamaları. Sürekli medya baskısı, kulüp yöneticilerinin sert açıklamaları ve siyasetin gölgesinde kalan bir futbol ortamı var. Bir hakem, kararlarını özgürce veremiyorsa, her düdüğünde kendisini hedef tahtasında buluyorsa, nasıl adil bir yönetim sağlayabilir?
Daha da kötüsü, hakemlerimiz hata yaptığında onları eğitmek ve geliştirmek yerine çözümü yabancı hakem getirmekte buluyoruz. Ancak şu soruların cevabı hala net değil:
Yabancı hakemler Türkiye’deki baskı ortamından etkilenmeyecek mi?
Süper Lig’in sert futboluna ve agresif atmosferine uyum sağlayabilecekler mi?
Türk futbolunun içinde bulunduğu kaotik durumu sadece hakem değiştirerek düzeltebilir miyiz?
Eğer biz kendi hakemlerimize güvenmiyorsak, kendi işimizi yapamaz hâle geldiysek, neden hâlâ bu sistemin devam etmesini bekliyoruz?
Acun Ilıcalı Örneği: Yatırımlar Yurt Dışına Kaçıyor!
Acun Ilıcalı, Türk medyasının en başarılı isimlerinden biri olarak bilinse de son yıllarda futbol yatırımlarını yurt dışına yönlendirdi. İngiltere’de Hull City kulübünü satın aldı ve burayı yeniden yapılandırarak başarıya ulaştırdı. Daha önce de Hollanda’da Fortuna Sittard ile benzer bir süreç yaşamıştı.
Ancak şu soruyu sormak gerekiyor: Acun Ilıcalı neden Türkiye’de bir futbol kulübüne yatırım yapmadı?
Cevap basit: Türk futbolu artık yönetilemez bir halde. Sürekli kaos, belirsizlik ve adaletsizlik ortamı, büyük yatırımcıları futbolumuzdan uzaklaştırıyor. Hakemlerin bile özgür olamadığı, her kararın büyük tartışmalara yol açtığı bir sistemde, hangi yatırımcı güvenle adım atabilir?
Acun Ilıcalı gibi bir isim bile futbol yatırımını yurt dışına yapıyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir. Süper Lig'deki kulüplerin ekonomik krizi, hakem skandalları ve yönetim hataları artık futbolumuzun ileri gitmesini değil, geriye düşmesini sağlıyor.
Futbolumuzu Kurtarmanın Tek Yolu: Sistem Değişmeli!
Türk futbolu gerçekten adil bir şekilde yönetilmek isteniyorsa, önce içerideki sistem düzeltilmeli.
Hakemler, yöneticilerden ve siyasetten bağımsız hale getirilmeli.
Futbolun her alanında profesyonelleşme sağlanmalı.
Hakem eğitimi ve genç hakemlerin yetiştirilmesi için ciddi yatırımlar yapılmalı.
TFF, kulüp başkanları ve yöneticileri, kendi çıkarları doğrultusunda değil, Türk futbolunun geleceği için hareket etmeli.
Eğer bunlar yapılmazsa, hakemleri yabancılaştırmak Türk futbolunu kurtarmayacak, tam aksine bizi futbolun her alanında dışa bağımlı hale getirecektir. Süper Lig’i sadece yabancı hakemlerle değil, belki de tamamen yabancı yöneticiler ve futbolcularla yönetmeye başlayacağız. O zaman da “Bu lig bizim mi?” sorusunu sormak zorunda kalacağız.
haber Avrupa Medya