Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş, ülkenin altyapısından ekonomisine kadar tüm dinamiklerini derinden sarstı. Savaşın ardından Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Bankası tarafından hazırlanan raporlar, hasarın boyutlarını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Rapora göre, savaşın yol açtığı altyapı hasarının maliyeti 118 milyar dolara ulaştı. Ancak bu yalnızca fiziksel tahribatı ifade ediyor. Ekonomik ve sosyal zararlar çok daha büyük bir yük olarak karşımıza çıkıyor.
Ekonomik Çöküş ve Yeniden İnşa Gerekliliği
Savaş öncesinde bölgenin ekonomik merkezi olarak görülen Suriye, 13 yıl boyunca süren çatışmalarla ekonomisinin yüzde 52’sini kaybetti. Ülkedeki işsizlik oranları tavan yaparken, halkın büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Tarım, sanayi ve ticaret gibi ülkenin ana ekonomik faaliyetleri neredeyse durma noktasına geldi.
Suriye’nin yeniden inşası için ihtiyaç duyulan bütçe, tahmini olarak 400 milyar doların üzerinde. Bu rakam, sadece savaşın fiziksel yıkımını gidermek için değil, aynı zamanda toplumsal düzeni yeniden sağlamak, ekonomiyi canlandırmak ve milyonlarca mülteciyi evlerine döndürmek için de kullanılacak.
Uluslararası Toplumun Rolü
Böylesine devasa bir bütçenin tek bir ülke tarafından karşılanması mümkün görünmüyor. Bu nedenle uluslararası toplumun ve kalkınma kuruluşlarının desteği büyük önem taşıyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve diğer küresel aktörler, savaş sonrası yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamak için planlamalar yapıyor. Ancak, bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve uluslararası yaptırımlar, bu süreci yavaşlatan en önemli etkenler arasında yer alıyor.
Mültecilerin Geri Dönüşü ve Sosyal Yeniden Yapılanma
Savaş nedeniyle milyonlarca Suriyeli ülkesini terk ederek komşu ülkelere sığındı. Bu kişilerin yeniden vatanlarına dönebilmesi için sadece fiziksel altyapının değil, aynı zamanda eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerin de yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Eğitim sisteminin çökmesi nedeniyle Suriye’nin genç nesli, ciddi bir eğitim kaybı yaşarken, sağlık hizmetlerine erişim büyük ölçüde kısıtlandı.
Bölgedeki İstikrarın Önemi
Suriye’nin yeniden ayağa kalkması, sadece ülke halkı için değil, Ortadoğu’nun genel istikrarı için de hayati önem taşıyor. Uzmanlar, savaşın etkilerinin sadece fiziksel tahribatla sınırlı olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve kültürel yapının da ciddi zarar gördüğünü vurguluyor. Bu nedenle, yeniden inşa sürecinde sadece ekonomik değil, sosyal ve politik reformların da eşzamanlı olarak gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Suriye’nin geleceği, uluslararası toplumun ortak çabalarına ve bölgede sağlanacak barışa bağlı. 400 milyar doları aşan bu yeniden inşa süreci, aynı zamanda insanlığın dayanışma ve barış inşa etme iradesini de sınayacak gibi görünüyor.
#AvrupaMedya