Cumhurbaşkanı | “Seçimleri kazansa bile, hükümeti kurma görevi verilmeyebilir”
Avusturya Cumhurbaşkanı, Özgürlük Partisi’nin [FPÖ] seçimlerden birinci parti çıkması durumunda, otomatik olarak hükümeti kurma görevinin verileceği anlamına gelmediğini söyleyerek, FPÖ’ye açıktan tavır aldığını gösterdi.
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, devlet televizyonu ORF’de yayınlanan röportajında, sağ popülist Özgürlük Partisi’ne [FPÖ] açık bir karşı tavır alarak FPÖ lideri Herbert Kickl'i şansölye olarak atamak istemediğini ifade etti.
Kickl seçimi kazanırsa, otomatik olarak hükümeti kurma görevinin kendisine verileceğinden emin olamamalı diyen Van der Bellen, FPÖ'nün AB ve Rusya savaşı konusundaki tutumunu eleştirerek ve Anayasayı Koruma Dairesi'ne yapılan baskını hatırlattı.
Van Der Bellen, "Avrupa karşıtı bir partiyi, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşını kınamayan bir partiyi, ilerletmeye çalışmayacağım" dedi.
Federal Cumhurbaşkanı, sadece anayasaya göre yemin etmediğini, vicdanına da bağlı olduğunu vurguladı.
Federal Cumhurbaşkanı, FPÖ Ulusal Konsey seçimlerinde birinciliği kazansa bile, bunun Kickl'i otomatik olarak hükümet kurmakla görevlendirmeyeceği anlamına gelip gelmediği sorusunu, kendisine değil Kickl'e sorulması gerektiği sözleriyle iletti.
"Doğru olup olmadığı, kendi evine, İçişleri Bakanlığı'na bir baskın düzenlemekti, bu da yabancı istihbarat servislerinin Avusturya'ya olan tüm güvenini kaybetmesinden başka hiçbir şeye yol açmadı” dedi.
Federal Cumhurbaşkanı Kickl'e ithafen, kendi evine baskın düzenledi demekle neyi kastediyor?
Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Dairesi’ne Baskın
2018’in yıl başında göreve başlayan ÖVP-FPÖ hükümetinin İçişleri Bakanı Herbert Kickl oldu.
ÖVP-FPÖ Koalisyonun Ibiza skandalından sonra, Avusturya ve hatta AB gündemine oturan diğer bir konu ise, içişleri bakanlığının Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Dairesi’ne (BVT) yaptığı operasyon olmuştur.
İçişleri Bakanı Herbert Kickl (FPÖ), istihbarat birimlerinin veri bankasından, aşırı sağ yapılanmalar hakkında toplanan bilgileri sildiği ve SPÖ’ye yakın olarak gördüğü istihbaratçıları emekliye ayırdığı ya da pasif görevlere atadığı suçlaması yapıldı.
Alman istihbarat birimleri başta olmak üzere, o dönem birçok ülkenin gizli servisleri, Avusturya gizli servisleriyle bilgi alışverişini durdurma kararı almıştı. O günlerde, Başbakan Sebastian Kurz (ÖVP) günlerce çeşitli bahanelerle basın karşısına çıkmaktan kaçınmıştı. | © DV