Türkiye'de yaz sezonunun başlamasıyla birlikte, özellikle Marmaris, Bodrum, Çeşme gibi turistik bölgelerde esnafın uyguladığı fahiş fiyatlar bir kez daha tepki çekti. Tatil için gelen turistler ve yıllık izinlerini geçirmek üzere Türkiye'ye gelen gurbetçiler, karşılaştıkları yüksek fiyatlar karşısında adeta neye uğradığını şaşırıyor.
İrlandalı bir turist, yalnızca 15 dakikalık jet ski kiralaması için 100 Euro ödediğini; İspanyol bir ziyaretçi ise sıradan bir tabak balık için 120 Euro hesap verildiğini söyleyerek sosyal medyada yaşadığı hayal kırıklığını paylaştı. Almanya’dan gelen bir gurbetçi ise, “İstanbul’da yaşayan bir yakınım aynı yemeğe 350 TL öderken bana 640 TL hesap çıkardılar. Dövizle geldiğimiz için bizi kazıklıyorlar. Bu mudur memleket sevgisi?” diyerek isyan etti.
Bu şikayetler münferit değil, artık sistemli bir ahlaki çöküşün işareti gibi görülüyor. Çünkü Türkiye’de yüksek enflasyon ve döviz kuru dalgalanmasıyla birlikte esnafın maliyetleri artmış olabilir; ancak bu durumu fırsata çevirmek, gözü dövizde olan, vicdandan ve ticari ahlaktan nasibini almamış bazı esnaf için adeta bir kazanç oyununa dönmüş durumda.
“Nasıl olsa bir daha gelmeyecek” mantığıyla, turist ve gurbetçiye iki katı fiyat uygulanması, hem güveni zedeliyor hem de Türkiye'nin misafirperverlik imajına gölge düşürüyor.
Oysa ticaret sadece para kazanma aracı değildir; ticaretin içinde vicdan, ahlak ve insanlık da olmalıdır. Ülkesine döviz kazandırmak için gelen turistin, doğduğu topraklara özlemle gelen gurbetçinin cüzdanına değil kalbine hitap etmek gerekir. Kazıklayarak değil, dürüstlükle kazanmak gerekir.
Ticaret Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre sadece yeme-içme sektöründe 70 binin üzerinde işletme denetlendi ve toplamda 73 milyon TL ceza kesildi. Ancak bu rakamlar, denetimsizlik ve kontrolsüzlüğün hâlâ sürdüğünü gösteriyor. Fiyat etiketi olmayan menüler, sahil bölgelerinde sözlü sipariş alıp yazılı hesap kesme gibi uygulamalar hâlâ yaygın. Turiste menü gösterilmeden hesap getirilmesi, bu ülkede kimseye yakışmıyor.
Uzmanlara göre, bu tablo Türkiye’nin “uygun fiyatlı tatil ülkesi” imajını zedeliyor. Bu durumun önüne geçilmesi için sadece denetim değil, aynı zamanda ahlaki bir bilinç de şart. Esnafın kısa vadeli kazanç için uzun vadeli itibarını satmaması gerekiyor.
Unutmayalım: Gerçek kazanç dürüstlükle, saygıyla ve vicdanla yapılan ticarettir.
Haber Avrupa Medya
#turizm #gurbetçi #esnaf #vicdanlıticaret #ahlaklıesnaf #tatil #Türkiye #denetim #fahişfiyat #turistkandırma